28 Aralık 2011 Çarşamba

17.12.2011 G.Atlantik denizde


Dün akşam yerel saatle 17:00’de Port Stanley’den açıldığımız denizde, kuzeye, yani sıcağa doğru hareketimiz devam ediyor. Atlas Okyanusunda rüzgar yine sert, şiddeti 12 bofor değil belki ama, 8-10 boforun altına da düşmüyor. Koca gemi rüzgarı da yandan alınca, tüm teknik donanımına rağmen cevia kabuğu gibi sallanıyor. Peki sallanıyor da ne oluyor derseniz,  benden başka ilgilenen yok!!
Geceyi uykusuz geçirdiğimi gizlemeyeceğim. Gündüz rüzgar şiddetini azalttı ama ölü dalgalar sallamaya devam. Alışacağız, başka çaresi yok. Gemimizin bu turdaki en uzun etabı bu.  2,5 gün denizdeyiz.
Geminin harika aşçıları, güleryüzlü personel, ve yetkin bir mutfağı var. Neredeyse 24 saat sürekli ikram halindeler. Yemekler lezzetli. Tek çareyi spor salonuna günde iki kez uğramakta buluyorum.  Yoksa memlekete 10 kilo alarak dönmek işten değil.
Memleket deyince, kamaradaki televizyonun bir kanalında an be an gemi ile ilgili bilgiler veriliyor. Hızı, yönü, rüzgar hızı ve yönü, rota, gelinen rota, vs. Bunların rota kısmını harita üzerinde veriyor. Önce dünya haritasında sonra G.Amerika kıtasında ve sonra da o bölgede veriyor.


Denizde insan düşünmeye de vakit buluyor, okumaya da…  Stieg Larsson’un 3 kitaplık serisinin ilk ikisini bu turda bitirdim. Herkese tavsiye ederim. Bu etapta ikinci kitap olan ‘’Ateşle Oynayan Kız’’ isimli kitabı heyecanla okuyorum. Bir an kitaptan başımı kaldırdığımda, TV ekranında dünya haritasında olduğumuz yeri gördüm. Memleketimin burnumda tüttüğü an, işte o andır. Dünyanın sonu burası demişlerdi USHUAIA’lılar da inanmamıştım. Lan bizde hiç akıl yokmuş yahu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder